11 Mart 2012 Pazar

Karadeniz Sahil yolu - Fispuk yorumu

Tee bi zaman feyspukta bir arkadaş ile Karadeniz sahil yolu meselesi üzerine tartışmış, sonrasında olayın başka yerlere gitmesi münasebetiyle de birbirimize girmiştik :) Sonradan uzun uzun mesajlar sonunda medeni bir seviyeye gelmiştik tekrar. Ha, arkadaşlık meselesinde aynı kıvamda olamayacak kadar bilgisahibi olduk birbirimizin fikirleri hakkında, o ayrı; ama en azından medenice tartışır hale dönmüş olmamız iyi bir şeydi.

Neyse, çok uzattım.

O zamanlar tartışmanın -şimdi hatırlamadığım- bir kısmında yazdığım bir yorumu, buraya da koyarım diyerekten draft eylemişim. Üstünden çooook vakit geçti ama, bu mevzuda nasıl düşündüğümü ve hissettiğimi anlamanız açısından, tatışmanın hararetiyle yazılmış bir metin iyi bir araç olur diye düşünüp yayınlamak istedim. Hararet, bazı Türkçe hatalarına da yol açmış, affola :)


Yorum:
O yollar yapılırken hiç bir akademisyen dinlenmeden, halkın isteğini hiç bir taraflarına takmadan yolu inadına yaparlarken "KATLEDİLEN" karadeniz sahilleri ne olacak peki; sahilini korumak isterken yitenler, yitirilenler ne olacak! Yitenler derken şaka yapmıyorum: Bu uğurda "ÖLEN"ler var( http://bit.ly/k5ppWO ), yolun tekniğe, akla aykırı yapılışından dolayı ölen onca insan var (http://bit.ly/kMRu0T ), yine yolun yanlış yapımından kaynaklanan onca sel ve o sellerin mahvettiği, aldığı hayatlar var ( http://bit.ly/dd7iny )!!!

Utku'nun "Kıbrıslılığı"na laf ettiniz, alttan aldı, helal olsun; ama karadenizle ilgili tek kelime etmeyin, ne alttan alırım, ne kalp kırmaktan kaçınırım! 

Çok değil lan daha 10 sene önce sahil kenarında yürüdüğüm memleketimde şimdi sahil yoldan (yanlış anlaşılmasın aynı yoldan, yolun bir yere gittiği yok) 200 metre belki daha fazla ötede! ( http://g.co/maps/m8p64

Geçtim "çevreci takımı" ayaklarını, aynı yolu yılda bir yeniliyorlar bizim orada! Karadeniz bu, hırçın, bendine sığmaz; habire gelip alıyor yoldan, bazen ufak bazen fazlaca. Habire heyelan oluyor, yol koca koca kayalarla, toprakla doluyor. Niye, adam akıllı yapılmayan yol, sürekli yağan yağmurun denize ulaşmasını engelliyor. 

Say say bitmez; ölenler de, yitirilenler de, maddi, manevi... 

Peki hiç mi iyi yanı yok canım bu yolun? 

Olma mı? Ankara'dan Arhavi'ye 16 saate gidiyorduk, şimdi 14 saate gidiyoruz. 

Onca şeyi kaybetikten sonra sıçarım 2 saatlik kazanca!!!

2 yorum:

Unknown dedi ki...

olay anını hatırlıyorum. yazışmaları yani.
mazi canlandı birden gözümün önünde

Onur ŞATIR dedi ki...

Ben de taslaklarda görünce çyle olmuştum :)